Altın Neydi?
Herkesin her şeyi bildiği bir
dönemdeyiz. Herkes de bildiği bir şeyler olduğunu gösterme derdinde.
En azından benim takip
ettiklerim arasında bu durum böyle. Vah başıma bunu bende yapıyorum.
Herkes konuşmak istiyor “Vaiz
kendi sesine aşık olurmuş” [1]misali. Yalnız artık beynim yeni bir bilgi ve tavsiye almak istemiyor. Bende kendimi az
konuşmak yönünde eğitmek istiyorum. Bana sorulmadıkça konuşmamak için çok
zorlanıyorum açıkçası.
Ayrıca dinlemek konusunda
herkesi dinleyemiyorum.
Bazı kişileri dinlemek
istiyorum son zamanlarda. Bu kişileri de şu şekilde ayırt ediyorum; gerçekten niyeti övünmek, sadece sahip
olduklarını göstermek olmayanlar.
Sadece “yapmış”, eyleme
geçmiş ve verdiği bilgiler ile yardımcı olmak isteyenler. Bu kişiler ille
de ünlü olmak zorunda değil.
Yani öyle insanlar var ki
karakterleri sapa sağlam ve güvenilirdir. Güzel konuşmayı bilseler de
bilmeseler de, insan ilişkileri tekniklerine sahip olsalar da olmasalar da
onlara güveniriz [2]ve
yanında yöresinde olmak isteriz.
Keşke benim böyle bir ablam,
arkadaşım, komşum olsa deriz. Seni aydınlatır, ufkunu açar belki bunu
yaptığının farkında bile olmaz.
Ne olurdu sadece “yapsak”
anlatmasak? Kendimize saklasak üstün sandığımız meziyetlerimizi. Havamız 1500
olmasa.
İçimdeki enerjiyi tüm
soruları doğru bilmek için harcamasam, insanların gözünde oluşturduğum imajım
herşeyim olmasa mesela.
Yanlış ta yapabileceğimi, yanılabileceğimi
bilsem. Yanlışımı farketmeyi ve o yanlıştan dönmeyi murat etsem, güç istesem.
Kendime dürüst olsam.
Ne olduğumu unutmasam;
Yüce Allah, “Biz insanı en güzel bir
biçimde yarattık.” 4 buyururken esasen insanın mükemmelliğine
işaret etmiştir. Ardından, “Sonra onu aşağıların
aşağısına çevirdik.” 5 derken de olgunlaşmayı tercih etmeyen
insanın kendi iradesiyle düştüğü durumu göstermiştir.[3]
[1] Dünyaya
Geldim Gitmeye kitabından
[2] Etkili
İnsanların 7 Alışkanlığı kitabından
[3] Hadislerle
İslam 1.Cilt İnsan konusu