Naneli Petty
4 Nisan 2025 Cuma
22 Şubat 2025 Cumartesi
15 Aralık 2024 Pazar
Bu Yaşa Erdirdin Beni
Tarih 16 Aralık olduğunda yeni yaşıma gireceğim
İsmet Özel’in Münacaat şiirinin giriş kısmı geliyor aklıma
Annem duyarsa yanlış anlar üzülür diyorum bir zamanlığına vazgeçiyorum
Yağmur yağıyor, kitabımı aldım dedim ki daha kaç yıl okuyabilirim ki?
İnsan ömrünün tüm istediği kitapları okuyamayacak kadar kısa olması ne acı
Ahirette amel defterimiz dışında kitaplar olacak mıdır acaba?
Yaş ilerledikçe aslında Veronika’nın ölmek istemediği gibi ölmek istemiyorum
Daha diyorum Filistin özgür olmadı alma canımızı Allah’ım
Yatmadan evvel çocuklara baktım
Uyuyorlardı
Bakıyorum ve diyorum ki bunlar benim mi Allah’ım?
Senin emanetlerin ne güzel, pek tatlı çok sevimliler
Aklıma çocuğunu kaybedenler geliyor kahroluyorum kahroluyorum
Dişlerimi fırçalarken ayna da yüzüme bakıyorum
Artık şu yüz yogasını bilmem kaçıncı kez
mutlaka yapmalıyıma niyetlenip gene
yapmıyorum
Menapoza girmeye de hazır değilim ben daha gencim diyorum
Ben hala eski de olsa converse giymeye devam ediyorum
Yaşlı olmak için erken, genç olmak için geç
olduğunu hissediyorum
Babannem gibi hiçbir şey geri gelmiyor
Onu özlüyorum
Kalbim cızırdıyor aynı anda burnumun direği de sızlıyor
Artık kocamansın kadın, kocaman kadınsın kendine gel diyorum
Kocamanım ben
Ne ara?
Aslında cesur bir yıl geçirmişim
Sonradan bakıp keşke daha tedbirli davransaymışım dedirtme
bana Allah’ım
İşi bıraktım,
Ben ki sanki asırlardır çalışıyorum
İçimdeki huzuru biliyorsun
İyi ki ve şükür
Bana daha hayırlısını ver
Daha hayırlı kapılar aç bu benim münacaatımdır Allah’ım
Robotlar çizgi filminde;
Robot diyor ki işte kahramanımız yoldan geçecek aynen şöyle diyor hala aklımda
“Çekilin çekilin onun gerçekleşmesi imkansız hayalleri var!”
Benim de öyle
Her sabah, beni bu sabaha da çıkardın diye şükrediyorum
Sonra diyorum ki benim buralarda olmamam lazım
Benim çok gezmem çok ülke görmem lazım
Bende bir ufuk var diyorum
Ben buralara fazlayım diyorum
Az bir zaman sonra kendimi ev işlerini yaparken buluyorum
Nereye be diyorum nereye gidebilirsin!
Hala içimde bir gençlik saklı olmalı
Yoksa bu yaşta bu kadar inişli çıkışlı olmamalı gibi insan
Sonra gene çok ciddili çok eminli kararlar
Sonra bocalama
Sonra bir gayret nasıl ki göreceksin herkül müsün mübarek
Tüm evi çekip çevirme herşeye yetme
Sonra pilin 10,7 sonra 3 ve
gene bitkin yorgun depresif halleri
Tam istediğim gibi olamayacak anlıyorum, olabilir
Bu yaşıma alışırım, severim de hatta
Çünkü çok değil geçen seneki fotoğraflara bakınca bile
gençmişim diyorum nasıl güzel geliyorum gözüme
Bu yaşım da geçip gittikten sonra öyle gelecek biliyorum
Hoşgeldin, kırklarımın çiçeği olasın
İnşallah iyi geçiniriz, birbirimizin kadrini kıymetini zamanında biliriz
Teşekkür ederim Allah’ım tüm kalbimle
İsmet Özel’i iyi bir şair olarak yarattığın için
(ideolojileri için umarım doğru yolu bulur o ayrı)
43 mum üfleyeceğim
Söz sende şair;
“Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?”
Fotoğraf: Kızlardan büyüğü
20 Kasım 2024 Çarşamba
Bursa hk. :)
Yazalım bakalım
Dolu dolu geçen bir hafta oldu
Yıllardır Ankara'dayım alıştım artık fakat her
Bursa'ya gittiğimde aklım ailemde kalıyor
Yaşlandıklarını görüyorum annemle babamın, daha
doğrusu daha çok yaşlandığını görüyorum
Elleri, yüzleri... Belki aynı şehirde olsak da çok görüşemeyecektik
fakat bana ihtiyaçları olduğunda yanlarında olabilecektim
Bunu yazarken güldüm. Çünkü hala benim anneme
daha çok ihtiyacım var
Şöyle bir düşününce bir duygu daha var
yaşadığım: Sevilmeyi, düşünülmeyi hissetme
Korunulmayı hissetme
Ayrıca zorunlulukların bir süre kalkması, belki bir hafifleme
Bu sadece tatilin verdiği bir rahatlama aynı
zamanda
Yemek yapma zorunluluğu, çocukları okuldan alma,
ödevlerini yetiştirme, erken kalkma-erken yatma
Bir saat sıkıntının olmaması
Yine de en baskın gelen duygu sevildiğini hissetmek
Tabi ki olduğum yerde de seviliyorum fakat bu durumda benim daha çok düşünmem,
sevmem, bakmam ve korumam gerekiyor
çocuklar küçük...
Bursa'da ise böyle değil, hala en küçük benmişim
gibi anlatabiliyor muyum bilmiyorum
daha sorumluksuz gibi "sorumluksuz" kelimeye bak şimdi aklıma geldi
Az önce Normal People izliyordum, şu şarkıyı
çalıyordu ve bence bu havaya çok yakıştı
"Everything I am is yours" -Villagers
Tonla işim var gideyim, anılarımı buraya bırakıyorum
Umarım çocuklarıma hatıra kalır
15 Ekim 2024 Salı
Umut ve Umutsuzluk
Bitti, yani inanamıyorum Drogo Giovanni
İşin uzmanları psikologlar felsefeciler uzun uzun konuşur türlü çıkarımlar yapılır
Ben ise ne diyeyim derin bir pişmanlık duygusu böyle boğazını yakan bir şey
Etkilenmeyeyim diye yorumları okumamıştım
O yüzden hep ha oldu ha olacak diyerek dinledim
Bana kitap biraz da Hasan Ali Toptaş'ın Heba'sını hatırlattı
Bakalım vakit bulursam DergiParkta kitap hakkında bir yazı var onu okuyayım
Umudun Epistemolojisi
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/924474#:~:text=Tatar%20%C3%87%C3%B6l%C3%BC'nde%20Buzzati%2C%20eserin,g%C3%B6stermektedir%3A%20hayatta%20kalmak%20ve%20ba%C5%9Farmak.
15 Ekim 2024
Fransız akademisyen Laurent Baechler çocuk ile çocukluğun tam olarak aynı şey olmadığını söylüyor.
"Çocuk bakıma ve ilgiye muhtaç, bağımlı bir insandır. Çocukluk ise kişinin daha ciddi şeylere
geçmek için kaçması gereken geçici bir dönem değildir.
Çocukluk sadece yaşamın bir dönemi değildir, bu dönem hayatımız boyunca içimizde
yaşamaya devam eder. Ancak belli yaşlarda bunu bir kenara bırakma eğilimindeyiz."
12 Ekim 2024
Millet Cami
11 Ekim Cuma
Bugün annem ve teyzemler geliyor yani altın kızlar 💛
Onlar için yaptım ve çok beğendiler
8 Ekim 2024
Ekşilina'nın Hayret Verici Maceraları
Seri 1 - Yıkık Dökük Krallığım
(Çocuk Kitabı)
Üzdün canım Ekşilina
Ama enerjin de hayran bırakıyor, bakalım devamında umarım güzel şeyler olur
" Bazen ağzımdan çıkanların nereden geldiğini hiç bilmiyorum. Yani, görünüşe göre kaynağı benim,
benim ağzımdan çıkıyor ve ağzım da bir şekilde beynime bağlı, ama söylediğim şeyleri daha önce
düşünmüş sayılmam.
Sonra adam (adam dediği babası) mümkünse beni anlayıp ağlamalı, kalbi fırına konan bir çiçek gibi
solmalı, beni ve içimde kırıp döktüğü her şeyi görmeli. Sonra dizlerinin üstüne çökmeli ve af dilemeli
ve her şeyi yeniden yoluna koymalı. Sonra gülmemeli, başka kadınlarla bisiklete binmemeli, onlar için
omuzlarını sallamamalı, kolunu tutmalarına izin vermemeli.
Peynir Generali (dedesi) her şeyin zamanla hep yoluna girdiğini, yaşamın böyle olduğunu söylüyor:
İnsan, karşısına çıkanla baş eder. Bunların çoğu muhteşemdir, bazılarıysa değil.
Görev bu, Didiklina: Anlamak, sineye çekmek ve devam etmek . Ve olan biten her şeyi üstüne
alınmamak. Hiçbir şey seni kızdırmak için olmuyor."
-
Tarih 16 Aralık olduğunda yeni yaşıma gireceğim İsmet Özel’in Münacaat şiirinin giriş kısmı geliyor aklıma Annem duyarsa yanlış anlar üzü...
-
Yazalım bakalım Dolu dolu geçen bir hafta oldu Yıllardır Ankara'dayım alıştım artık fakat her Bursa'ya gittiğimde aklım ailemde k...