Çocuğun içine doğduğu ailenin kültür alt yapısı,
kullandığı kelime sayısı[1] ve
yaklaşım tarzı önemli midir?
Sosyolog Annette Lareau 1990’larda bir grup üçüncü sınıf öğrencisiyle
büyüleyici bir çalışma yaptı. (Eşitliksiz Çocukluklar -Unequal Childhoods)
Bu çalışma, ebeveynlik tarzlarının orta sınıf, işçi sınıfı ve yoksul
ebeveynler arasında nasıl farklılaştığını ve bunun nihayetinde
bir çocuğun geleceğini nasıl şekillendirdiğini inceleyen derinlemesine bir
çalışmadır.
Hem beyazlardan hem de siyahlardan, hem zengin ailelerden hem de yoksul
ailelerden çocuklar seçti.
Lareau ve ekibi her aileyi en az 12 kez ve her seferinde aralıksız
saatlerce ziyaret etti.
Denekler, Lareau ve asistanlarını kiliseye, futbol maçlarına ve doktor
randevularına götürdüler.
Ekiptekiler de bir ellerinde kayıt cihazı, bir ellerinde defter onların
peşine takıldı.
Lareau’nun izlediği hali vakti yerinde çocuklarının boş zamanları
ailelerinin onları bir etkinlikten alıp diğerine götürmekle, özel ders
aldırmakla geçiyor.
Orta sınıf anne babalar çocuklarıyla konuşuyor ve onlarla birlikte mantık
yürütüyordu. Sadece komut vermiyorlardı. Çocuklarından konuşmalarını, yanıt
vermelerini, müzakerede bulunmalarını, yetişkinlerin otorite konumunu
sorgulamalarını bekliyorlardı.
Orta sınıf aile, çocuğuna ‘Hayır’ı bir cevap olarak kabul etmemeyi, öğretmenine
sürekli soru sormasını, şikâyeti varsa dile getirmesini... aşılıyor.
Daha zengin aileler, çocukları okulda başarılı değilse, öğretmenlere meydan
okuyordu. Çocukları yararına müdahalede bulunuyordu.
Lareau orta sınıfa özgü çocuk yetiştirme tarzını “işbirliği odaklı eğitim”
olarak adlandırıyor. “Çocuğun yeteneklerini, görüşlerini ve becerilerini” etkin
biçimde “destekleme ve değerlendirme” çabası.
İşbirliği odaklı eğitim, pratik açıdan, çok büyük avantajlara sahip.
Yetişkinlerle rahat etkileşime girmeyi ve gerektiğinde fikrini çekinmeden,
cesurca söylemeyi öğreniyor. Lareau’nun ifadesiyle, orta sınıf çocuklar “hak sahibi olma” duygusunu öğreniyor.
Bu tür yoğun programlar yoksul çocukların yaşamında neredeyse hiç yoktu.
“Doğal gelişimin başarısına” yönelik bir strateji izlemek eğilimindeydiler.
Onlar için oyun haftada iki kez futbol antrenmanı değildi. Akranlarıyla ve
komşu çocuklarla dışarıda oyunlar oynamaktı.
Onların anne babalarına göre, çocukların yaptığı şeyler yetişkinler
dünyasından bütünüyle ayrıydı ve özel bir önem taşımıyordu.
Sorumluluklarını çocuklarına bakmak, ancak onların kendi kendilerine
büyüyüp gelişmelerine izin vermek olarak görüyorlar.
Emekçi sınıftan ve yoksul çocuklar “mesafe, güvensizlik ve baskı
duygusuyla” karakterizeydi.
Kendi tarzlarını nasıl ortaya koyacaklarını ya da kendi amaçları
doğrultusunda bulundukları ortama –Lareau’nun harika tanımıyla– nasıl “uyum
sağlayacaklarını” bilmiyorlardı.
Bu ailelerdeyse öğretmen ya da otorite ne derse oydu.
Lareau ahlaki açıdan bir tarzın diğerinden daha iyi olmadığını vurguluyor. (Burası tartışılabilir,
sorgulanabilir?)
Ona göre, yoksul çocuklar çoğunlukla daha iyi davranıyordu, daha az
yakınıyordu, zamanını değerlendirmekte daha yaratıcıydı ve iyi gelişmiş bir
bağımsızlık duygusuna sahipti.
Burada Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü kitabından bir
alıntı yapmak istiyorum:
“Fakirlik, içimizde
etrafımızda ahenk bulunmak şartıyla –ve şüphesiz muayyen bir
derecesinde-zannedildiği kadar korkunç ve tahammülsüz bir şey değildir. Onun da
kendine göre imtiyazları vardır. Benim çocukluğumun belli başlı imtiyazı
hürriyetti.”
Hak sahibi olma konusunda ise ; “Fakat
ben hiçbir zaman hak diye kendime ait birşeye inanmadım. Bütün mazlum doğmuşlar
gibi başıma gelen talihsizliğin neresinden ve ne pahasına kurtulursam kar
sayardım.”
Kısaca araştırma sonucundan "doğduğun ev kaderindir" sonucu
çıkıyor.
Bu bir mazeret değil diyor yazar, bu bir gerçek.
Ekonomik eşitsizlikler, çocukların eşit derecede eğitim almalarına engel
oluyor. Mevcut nice potansiyeller ziyan oluyor.
Peki biz aileler, bu durumda hiçbir şey yapamaz mıyız?
Kaynak 1- Outliers (Çizginin Dışındakiler) kitabı
Kaynak 2- Summary of Annette
Lareau's Unequal Childhoods - Video & Lesson Transcript | Study.com
Kaynak 3- Çocuk yetiştirmede
sınıf farklılığı | Tolga TANIŞ | Köşe Yazıları (hurriyet.com.tr)