Çatışmaları çözmek için sözün gücüne, duygusal iniş çıkışlarımıza ve davranışlarımıza dikkat etmemiz gerekiyor.
Duygusal Zeka serisinin Çatışma ve İletişim kitabını dinledim hatta yetmedi kitabı aldım.
Sayfalarda hala da ara ara dolaşıyorum.
Şimdi Doktor Bey diye söze giresim ve çıkmayasım var.
Başlıyorum :
Başarısı kanıtlanmış iletişim tekniklerinin özetini çıkaracaksak şöyle diyebiliriz;
- Çatışmanın sıcak mı Soğuk mu olduğunu belirlemek;
Sıcak çatışma: Yüksek
sesle konuşmak ya da bağırmak, saldırgan bir tavır sergilemek, tahrik edici bir
dil kullanmak, kontrolü kaybet ve patlayacak gibi görünmek.
- Zamanı lehimize kullanmak: Hemen harekete geçmemek
- Hedef belirlemek: Konuyu saptırmamak
- İnsanları suçlamaktan kaçınmak: İnsana değil probleme odaklanmak
- Bilgiçlik taslamamak: Açık görüşlü olmak
- Çok dinlemek, az konuşmak
- Taraf tutmadan önce durumu değerlendirmek
- Üçüncü bir taraftan yardım almayı düşünmek
- Rakibin sizi tanımasına fırsat vermek
- Kibar ve şefkatli olmak
Bu konuya hatrı sayılır bir zaman aralığında kafa yordum diyebilirim.
İnsanın temel duygusal ihtiyacı “değer görmek” ve “ değerli hissetmektir.” yazıyor kitapta.
Ben bu temel duygusal ihtiyaçların başına “saygı görmek” i ekleyebilirim.
Ne kadar dikkat edersek edelim, gelin görün ki çatışma yaşadığın kişi; kendisini ölçüp biçmiyor, kendi özeleştirisini yapmıyor ve kendine bile samimi-dürüst değilse, bunca bilgi toz olup atmosfere karışıyor.
Çatışma ve İletişim kitabından hemen sonra Beyaz Yakalının
Kara Kitabı’nı dinlemiştim.
Bütün profesyonel ve kişisel gelişim kitaplarının anahtar kelimesidir “iletişim” diyordu.
Ama sonra da ekliyordu;
“İletişim kurarak sorunları elbirliği ile nasıl çözebiliriz
konuları hakkında belki de yüzlerce kitap yazılmıştır.
Bunları okuyan zavallı iyi niyetlilerse tüm sorunları, kendilerini doğru ifade etmeyi başarırlarsa çözülecekmiş gibi beden dillerini geliştirebilmek için ayna karşısında günlerce prova yapıp en güzel gülümsemelerini bulmaya çalışırlar.
Bir yere kadar doğru tabi ne hissettiğimizi incelikli kelimelerle kimseyi kırmadan anlatmayı becerebilirsek bu hayatta gerçekten önemli bir şey başarmış sayılırız.
Ancak kurumsal hayatta iletişim kurmak kendi fikrini kabul ettirebilmek için karşı tarafı manipüle etmek anlamına gelir.
Karşılıklı fikir alışverişinde bulunuyormuş gibi davranıp nezaket maskesinin altında saklanarak acımasız söz düelloları yapmak işin şanındandır.
Şirketteki başarınız biraz da lafla peynir gemisi yürütebilmenize bağlıdır.
Son derece boktan bir fikri allayıp pullayıp dahiyane bir buluşmuş gibi karşı tarafa pazarlama yeteneğiniz varsa sırtınız asla yere gelmez.”
1
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder